Gripten Korunmanın Yolları
Kış aylarına girdiğimiz bu aylar içerisinde gerek mevsim değişikliğinden gerekse havaların gitgide soğumasından birçok insanın üzerinde yorgunluk, bitkinlik halleri barınıyor. Bu hallerden korunmak veya en hafif şekilde atlatabilmek için makalemizi inceleyebilirsiniz.
Gripten korunmanın en iyi ve faydalı yolu kahvaltıdan geçer. Güne çok iyi bir kahvaltı ile başlamamız bizim direnç kazanmamızı sağlayacaktır. Kahvaltı menüsünde gribe karşı meydan okuyabilecek çok önemli besinler vardır. Yumurta, şekersiz reçeller, portakal suyu, zeytin, peynir gibi. Doğan üretilen organik domates salatalık bal da bunların yanında yer almaktadır. Bir ek yöntem ise harekettir. Gün içerisinde sık sık çeşitli aktivitelerde bulunmak çok faydalıdır. Okula, işe, alışverişe mümkün olduğunda yürüyerek gitmeyi tercih etmeliyiz. Özellikle güneşli havalarda bir iki kilometre kadar yürüyerek güneş ışınlarından gerekli D vitaminini alabiliriz. Bu da vücudumuzun grip ve herhangi bir hastalığa karşı dirençli olmasını sağlar. Günün en temiz enerjisini alabileceğimiz vakit ise sabah güneşidir bunu da unutmamamız gerekir.
Üçüncü bir önlem ise doğru nefes almaktır. Karın solunumu yaparak yürümeye özen gösterelim. Bunu da burnumuzdan nefes alırken karnımızı şişirip indirerek sağlayabiliriz. Bu hareketi yaparak vücudumuza daha fazla oksijen girmesini sağlar daha çok karbondioksit veririz. Ciğerlerimizi şişirmeye çalışmak ise yanlış bir harekettir. Burnumuzun sağ tarafından aldığımız nefes beynimizin sağ tarafını sol tarafından aldığımız nefes ise beynimizin sol tarafını etkiler. Bu nedenle burnumuzun her iki tarafından da nefes almaya özen göstermeliyiz. Evinizi ya da iş yerinizi bulunduğunuz ortamı bol bol havalandırma taraftarı olunuz. İçeride birikmiş havanın dışarıya çıkmasına mekânın havasının değişmesine ve güneş ışınlarının içeri girmesine izin veriniz. “Güneş girmeyen eve doktor girer.” atasözünün doğruluk payını buradan çıkarabilirsiniz. Yediğiniz içtiğiniz her şeyin doğal olmasına dikkat edin. Fast food tarzı atıştırmalık abur cubur yiyecekler olabildiğince uzak durmaya gayret etmeliyiz. Sebze ağırlıklı beslenmek taze sıkılmış bir bardak meyve suyu bile dirençli olmamızı sağlayacaktır. Eğer bulunduğumuz ortamda klima sahibi isek bakımının ve temizliğinin özenle yapılması gerekir. Klima mikropların en çok barındığı yerdir. Havadaki mikropların daha çok yayılmasına sebep olurlar. Bunların yanı sıra hijyene de önem vermeliyiz. Ellerimizi sık sık yıkamayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Bulunduğumuz oda da bir bitkinin veya doğal taşın bulunmamasına dikkat etmeliyiz. Bitkileri daha çok balkon tarzı bir yere ya da yattığımız odanın dışarısına çıkarmalıyız. Bitkiler bütün oksijeni tükettikleri için biz oksijensiz kalırız. Doğal taşlar ise insanın enerjisini alarak uyku düzeninin bozulmasına neden olmaktadır. Ne kadar bilinçlenirsek o kadar dirençli olacağımızı unutmayalım..